Yaşamakta olduğumuz teknoloji çağında, dijitalleşmenin günden güne hızlanması ile bilgiye erişim kolaylaşmış ve milyonlarca bilgiye tek bir yerden erişim imkanı sağlayan veri tabanları ortaya çıkmıştır. Verilerin hızlı bir şekilde toplanabilmesi için de veri toplama (data crawling) veya veri kazıma (data scraping) olarak bilinen ve yazılım ya da botlar aracılığıyla büyük miktarda verinin hızla toplanmasını sağlayan yöntemler ortaya çıkmış ve yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Veri toplama uygulamaları hem tüketiciler hem de şirketler için giderek günlük yaşamın bir parçası haline gelmektedir. Milyonlarca verinin saniyeler içinde derlenmesi, zaman ve işgücü açısından büyük tasarruf sağlar. Ayrıca, veri güncellemeleri bilginin doğruluğunu artırır. Ancak bu teknoloji, veri tabanlarının kopyalanması ve ticari amaçlarla kullanılması gibi endişeleri de beraberinde getirir. Bu nedenle, veri toplama faaliyetleri sözleşmesel olarak ve telif hukuku açısından çeşitli ihlallere yol açma potansiyeline sahiptir.
Veri tabanları, hukukumuzda 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (“Kanun”) çerçevesinde korunmaktadır. İlgili düzenlemeler uyarınca, veri tabanlarına ikili bir koruma sağlanmaktadır. Yaratıcısının fikrî yaratıcılığının bir sonucu olarak oluşan, yani içeriğinin seçilmesinde veya düzenlenmesinde sahibinin hususiyeti bulunan veri tabanları, Kanun kapsamında “derleme eser” olarak kabul edilmekte ve eser olarak korunmaktadır.
Buna karşılık, hususiyet kıstasını karşılayamayan veri tabanlarını eser olarak korumak ve telif korumasından yararlandırmak mümkün değildir. Ancak yine de veri tabanlarının ve bunlara yapılan esaslı yatırımların korunması amacıyla Kanun’da sui generis bir koruma öngörülmektedir. Buna göre, içeriğinin oluşturulmasında, doğrulanmasında veya sunulmasında esaslı bir yatırım yapılmış veri tabanları sui generis olarak korunacaktır. İlgili koruma telif koruması kadar kapsamlı ve koruyucu olmamakla birlikte, veri tabanı yapımcısına belirli müdahaleleri ve fiilleri yasaklamak ve bunlara izin vermek haklarını tanımaktadır. Yanı sıra, sui generis olarak korunan bu veri tabanları açısından eser sahibi, haksız rekabet hükümleri ve genel borçlar hükümlerine başvurarak talepte bulunabilecektir.
Nihai olarak, veri tabanlarının hukuki korumasına ilişkin açıklanan düzenlemeler çerçevesinde, veri toplama uygulamalarının fikir ve sanat eserleri hukuku bakımından oldukça riskli uygulamalar olduğu söylenebilecektir. Zira, gerekli prosedürler olmaksızın veri toplama uygulamalarının gerçekleştirilmesi halinde; veri tabanının eser olarak korunması durumunda telif hukuku kapsamında, veri tabanının sui generis olarak korunduğu hallerde ise haksız rekabet ve borçlar hükümleri kapsamında belirli hukuki sonuçlar ve yaptırımlar ile karşılanabilecektir. Bu nedenle, son dönemde oldukça yaygınlaşmış olan bu veri toplama faaliyetleri gerçekleştirilmeden önce hukuki görüş alınması kritik bir önem taşımaktadır