Son yıllarda küresel anlamda yaşanan krizler başta uluslararası politikalar olmak üzere pek çok alanda olumsuz etkilerini gün yüzüne çıkarmıştır. Kovid-19 salgını ve pandemiden miras kalan küresel tedarik zincirinin uğradığı sektelere bir de 24 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna uyuşmazlığı eklenince dünyada tarım sektörüne ve gıda akışının teminine ilişkin endişeler global ölçekte ciddiyet kazanmıştır. 

Her iki ülkenin de temel tarım ürünleri açısından dünya piyasalarında lider konumda olması ve iki ülke arasında yaşananlar sonucunda Ukrayna tahılının Karadeniz’e açılamamış olması, ithalata bağımlı ülkelerin gıda temin edebilmesini oldukça güçleştirmiştir. Rusya ile Ukrayna savaşı nedeniyle oluşan küresel gıda riskinin bertaraf edilebilmesi için yürütülen çalışmalar neticesinde 22 Temmuz 2022 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda Türkiye’nin yürütmüş olduğu diplomatik ilişkiler sonucunda Tahıl Koridoru Anlaşması (“Anlaşma”) Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (“BM”) arasında imzalanmıştır.  

Bu Anlaşma sayesinde “güvenli tahıl koridoru” oluşturularak Ukrayna’nın Odessa gibi kritik limanlarında bekleyen tahıl ve diğer gıdaları taşıyan gemilerin sorunsuz bir şekilde mayınlı alanlardan çıkması ve seyrüsefer yapabilmesi hedeflenmiştir. Anlaşma sayesinde Rusya tahıl yüklü gemilerin Karadeniz limanlarından geçmesine izin verecek; böylelikle Ukrayna’ya ait olan Odesa, Çernomorsk ve Yuzni limanlarından çıkış yapacak olan gemiler Karadeniz’de belirlenen koridordan İstanbul Boğazı’nı geçerek dünya pazarına açılımlarını sağlayabileceklerdir. 

Her ne kadar Odessa, Özi, Çornomorsk ve Yuzni limanlarına ve açıklarına yerleştirilmiş olan mayınlar bakımından her iki devlet birbirini suçlasa da Karadeniz’deki işlek ticari deniz rotaları üzerinde mayınların bulunması ve çıpalarından kurtularak “serseri mayın” halini alan bu mayınlardan birinin yakın tarihte İstanbul Boğazı açıklarında görülmesi hiç şüphesiz politik gerilimin ve etkilerinin bu iki ülke arasında kalmadığının göstergesidir. Mayın temizleme çalışmaları şu aşamada tam anlamıyla yürütülmüyor olsa da Moskova’nın Ukrayna’nın limanlarına herhangi bir askeri saldırı gerçekleştirilmeyeceğine dair vermiş olduğu taahhüt, tarafların görüşmelerde yürüttüğü pazarlığın en önemli noktalarından birini oluşturmuştur.

Anlaşmanın diğer bir getirisi de tahıl ürünlerinin Ukrayna’dan güvenli sevkiyat süreçlerinin yürütülmesi ve denetlenmesi noktasında İstanbul’da bir koordinasyon merkezinin kurulmasına karar verilmiş olunmasıdır.  Müşterek Koordinasyon Merkezi (“MKM”) olarak adlandırılan bu merkez 27 Temmuz 2022 tarihinde Milli Savunma Üniversitesi yerleşkesinde açılarak çalışmalarına başlamıştır. Asker ve sivil olmak üzere Türkiye, Ukrayna, Rusya ve BM’den 5’er temsilcinin görev aldığı MKM’nin temel görevi yukarıda belirtilmiş olan limanlardan tahıl ve gıda maddelerinin deniz yolu ile nakliyatının güvenle sağlanması ve ticari gemilerin kayıt ve takip süreçlerinin yürütülmesi olmuştur.  

Güvenli tahıl koridoru kapsamında Ukrayna’nın Odessa limanından hareket eden ve ilk tahıl taşıyan gemisi Sierra Leone bayrağı altında bulunan Razoni gemisi olmuştur. 27 bin ton mısır taşıyan Razoni gemisi demirlediği Rumelifeneri açıklarında Türkiye, Ukrayna, Rusya ve BM heyetinin gerçekleştirmiş olduğu denetim sonucunda incelemeye tabi tutulmuştur. Gemiye çıkan MKM heyeti ambarlarda yük denetimi gerçekleştirmiş ve mürettebat haricinde yolcu olup olmadığına bakmıştır. Herhangi bir sorun olmadığı tutanakla imza ve kayıt altına alındıktan sonra Razoni Marmara Denizi, Çanakkale Boğazı, Ege Denizi ve Akdeniz rotasından her ne kadar ilk başta Lübnan olarak düşünülse de rota değiştirmesi sebebiyle Suriye’nin Tartus Limanı’na varış sağlamıştır. MKM’den ise rota değişikliğine ilişkin olarak gemilerin İstanbul’da tabi oldukları denetimden sonra izlenmediği bilgisi gelmiştir. Test niteliği taşıyan bu inceleme tahıl koridorundan geçecek olan gemilere ilişkin yürütülecek olan denetimlerin nasıl yürütüleceğine ışık tutmuştur. Tarafların sonlandırma talebi olmadığı taktirde kendini yenileyecek olan bu Anlaşma süresince müşterek denetim timlerinin tahıl koridorundan geçecek olan her bir gemiyi aynı titizlikle inceleyeceği şüphesizdir. 

Buradan da anlaşılacağı üzere Türkiye jeopolitik konumu ve barışçıl yaklaşımı ile tahıl koridorundan geçecek gemilerin son denetim noktası olacaktır. MKM’nin yapmış olduğu açıklamadan sonra uydu internet ve muhabere vasıtaları ile ticari gemilerin intikalinin takibinin Ukrayna limanlarından çıkış ve Türkiye’ye varış olarak yürütüldüğü; Türkiye’de kontrolleri tamamlanan gemilerin ise rota veya varış limanlarında değişikliğe gitmesinin MKM nezdinde herhangi bir tehlike teşkil etmeyeceği yorumu yapılabilecektir. 

Tarafların imzalamış olduğu Anlaşma’nın 120 gün süreli olması ve taraflardan birinin süre uzatımına gitmek istememesi halinde Anlaşma’nın geçerliliğine ne olacağı akıllarda ileriye dönük soru işaretlerinden birini oluşturmaktaydı. 29 Ekim 2022 tarihinde Kırım’a bağlı Sivastopol kentinde Ukrayna’nın insansız hava araçlarıyla Rus savaş ve sivil gemilerine yönelik saldırı düzenlendiği iddiası sonucunda Rusya Anlaşma’ya olan katılımını süresiz olarak askıya aldığını duyurmuştur. Rusya Devlet Başkanı Putin askı işleminin arkasında yatan amacın Rus gemilerinin güvenliğinin sağlanması olduğunu belirtmiş; BM’nin Ukrayna ile çalışarak Rus sivil ve tedarik gemilerine karşı herhangi bir tehdit unsurunun oluşturulmayacağının garantisini talep etmiştir. 

Bu durum hiç şüphesiz Anlaşma’nın nasıl yürütüleceğine ve Ukrayna tarafından herhangi bir garantinin gösterilip gösterilmeyeceğine dair endişeleri beraberinde getirmiştir.  Her ne kadar hal böyle olsa da Rusya Savunma Bakanlığı 2 Kasım 2022 tarihinde yapmış olduğu açıklamanın sonucunda Rusya’nın askıya almış olduğu Anlaşma’yı yeniden başlattığını belirtmiş ve Kiev’den gelen garantinin Rusya Federasyonu’nca şu aşamada yeterli görüldüğü aktarılmıştır. Bu durum hiç şüphesiz gıda ihracatının dünya genelinde sekteye uğramaması açısından rahat bir nefes aldırırken son yaşanan olaylardan sonra tarafların Anlaşma’nın yenileme süresine baki kalıp kalmayacağı ise akıllarda soru işareti bırakmıştır.