29 Mart 2025 tarihli ve 32856 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”) ile birlikte sağlık meslek mensuplarının (“SMM”) serbest meslek icrası için açacakları sağlık meslek hizmet birimlerinin standartları, açılış, faaliyet, denetim ve kapatılma süreçlerine ilişkin usul ve esaslar düzenlendi.
Yönetmelik uyarınca; klinik psikolog, hemşire, ebe, fizyoterapist, odyolog, diyetisyen, dil ve konuşma terapisti, podolog ve iş ve uğraşı terapisti gibi SMM’lerin mesleklerini serbest olarak icra etmelerine ilişkin usul ve esaslar kapsam altına alındı. Yönetmelik kapsamında SMM tanımı içerisinde hekimler, diş hekimleri, eczacılar yer almamaktadır. Ek olarak; Yönetmelik kapsamında SMM kapsamında olan klinik psikologların mesleki yetkinlikleri kapsamında sağlık meslek hizmet birimi adı altında Sağlık Bakanlığı’ndan temin edecekleri ruhsat ile mesleklerini icra edebilecekleri dikkat çekmektedir. Sağlık meslek hizmet birimleri ise, SMM’lerin mesleklerini serbest olarak icra ettikleri özel sağlık kuruluşları olarak tanımlandı.
1- Temel Düzenlemeler
İlgili Yönetmelik uyarınca bunlarla sınırlı olmamak üzere;
- SMM’lerin açacağı sağlık meslek hizmet birimleri yalnızca Türk vatandaşları tarafından açılabileceği ve tüzel kişiler tarafından işletilemeyeceği düzenlenmiştir.
- Aynı unvana sahip en fazla üç SMM müşterek bir birim açabileceği; her biri için ayrı ruhsat düzenleneceği ifade edilmektedir.
- Ruhsat alınan birim 6 ay içinde faaliyete geçmezse ruhsat iptal edilmesi; mücbir sebeplerle faaliyet durdurma süresi 2 yıla kadar uzatılabilmesi söz konusudur.
- Mekânsal-fiziki standartlar ve tabela kuralları açıkça tanımlanmıştır. Bununla birlikte; Yönetmelik uyarınca, sağlık meslek mensupları, kendi adlarına ruhsatlandırılmış bir sağlık meslek hizmet birimi olmaksızın, danışmanlık, eğitim, koçluk veya başka bir isim altında sağlık hizmeti sunamazlar. Başka kurumlardan alınan ruhsat, yetki belgesi ve izinler ile sağlık hizmeti sunmak mümkün değildir.
- Hastalara ait veriler ile hekim tarafından yazılan reçete ya da tedavi planlarının elektronik ortamda kaydedilmesi gerektiği, verilerin kaydedilmesinde bakanlığın kayıt tescil sisteminde kayıtlı bir sağlık bilgi yönetim sisteminin kullanılması gerektiği, burada bahsedilen verilerin güvenliği için gerekli teknik ve idari tedbirlerin alınması gerektiği düzenlenmiştir. Ek olarak; elektronik imza ile imzalanmış olan tıbbi kayıtların resmi kayıt olarak kabul edileceği belirtilmektedir.
- SMM’lerin mesleki etik kurallar ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde görevlerini yerine getirmelerini zorunlu kılınmıştır. Ayrıca aynı maddede, bilgilendirme ve tanıtım faaliyetlerinin 32263 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Hizmetlerinde Tanıtım ve Bilgilendirme Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik’ine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, yanıltıcı, talep yaratmaya yönelik ya da diğer sağlık kuruluşlarına karşı haksız rekabet oluşturacak tanıtım ve reklam içeriklerinden kaçınılması gerektiği açıkça ifade edilmektedir.
- SMM’lerin şube açamayacağı ve birimde ilaç, kozmetik ya da yetki dışı cihaz bulunduramayacağı belirtilmiştir.
- Ruhsatsız hizmet sunumu, başka kurum ruhsatı ile faaliyet ve meslek dışı alanlarda sağlık hizmeti sunumu yasaklanmıştır.
2- Klinik Psikolog ve Diyetisyenlere İlişkin Değerlendirme
Yönetmelik kapsamında klinik psikolog ve diyetisyenlerin işyeri çalışma izni yerine ruhsat ile faaliyet göstermeleri gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, bu kişilerin Yönetmelik'te belirtilen şartlara uygun olarak sağlık meslek hizmet birimi açmaları gerektiği ifade edilmektedir. Bu durum, diyetisyenlerin ve klinik psikologların herhangi bir sağlık birimine bağlı olmaksızın kendi evlerinden hizmet veremeyeceklerini açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca, Yönetmelik'ten farklı meslek gruplarındaki kişilerle birlikte ofis açamayacakları da anlaşılmaktadır. Yeni düzenlemeler ile birlikte örneğin, mimar ve diyetisyen bir kişinin aynı daire içinde çalışamayacağı gibi bir kısıtlamanın düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, yalnızca klinik psikologların SMM kapsamında yer aldığı ve Yönetmelik’te serbest meslek icra etme yetkisi bulunan sağlık meslek mensuplarının serbest olarak yer açabileceği belirtilmiştir. Bu durum, klinik psikolog unvanına sahip olmayan psikologların yer açamayacağı anlamına gelmektedir.
Sonuç olarak, konuya ilişkin farklı yorumlar mevcut olup, ilerleyen süreçlerde hem mevzuat hem de uygulama açısından değişiklikler meydana gelebilecektir.
3- Yönetmelik İle Düzenlenen Denetim Kapsamı
Yönetmelik’in 22. maddesi ile yılda en az bir kez olağan denetim ve gerektiğinde tıbbi endikasyon denetimi öngörülmüştür. EK-5’te yer alan Sağlık Meslek Hizmet Birimi Denetim Sorgu ve İdari Yaptırım Formu (“Form”) kapsamında belirtilen kriterlere göre yılda en az bir kere olmak üzere olağan denetim gerçekleştirileceği; bununla birlikte sağlık hizmetinin bakanlıkça belirlenmiş tıbbi endikasyonlara ve uygulamalara uygunluğunun tespiti amacıyla gerektiğinde tıbbi endikasyon ve uygulama denetimi yapılacağı ifade edilmiştir. Denetimlerde, hasta kayıtları, tedavi belgeleri ve elektronik sistemler üzerinden değerlendirme yapılacağı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda; sağlık meslek hizmet birimlerinin olağan olarak yılda en az bir kez ve kişisel veriler bakımından kısmen denetime tabi olacağı öngörülmektedir. Ek olarak; ilgili maddede, gerektiğinde tıbbi endikasyon ve uygulamaların denetimi amacıyla Bakanlığa bağlı sağlık kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden uzmanlardan oluşan en az üç kişilik denetim komisyonları oluşturulacağı belirtilmiş; bu komisyonların uygulamaların mevzuata uygunluğunu değerlendireceği ve faaliyetleri düzenli olarak inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Bunun haricinde; SMM’nin ruhsatının olup olmadığı, Sağlık Bakanlığı’nın yayımlamış olduğu SMM’ler için temel etik ilkelere uyulup uyulmadığı, mesleki yetki kapsamında bulundurulan tüm tıbbi cihazların ÜTS’ye kayıtlı olup olmadığı gibi hususların da denetleneceği anlaşılmaktadır.
4- Değerlendirme ve Olası Etkiler
29 Mart 2025’te yürürlüğe giren Yönetmelik, mevcut sağlık meslek hizmet birimlerine 3 ay içinde mevzuata uyumlu uygulamaya geçmeleri ve gerektiği hallerde ruhsat alma zorunluluğu getirmiştir. Bu durum, özellikle ruhsatsız çalışan ve işbu Yönetmelik kapsamındaki SMM’ler için önemli bir geçiş süreci anlamına gelmektedir.
Yönetmelik, etik ilkelere, hasta güvenliğine ve veri korumaya öncelik veren bir denetim sistematiği kurmaktadır. Yıllık denetim zorunluluğu ve gerektiğinde oluşturulacak uzman komisyonlar ile sektörün şeffaf, güvenli ve nitelikli hizmet sunması hedeflenmiştir.
Sürecin ilerlemesiyle birlikte uygulamaya dair detayların ve olası güncellemelerin gündeme gelmesi beklenmektedir.